

SEN ASK NEDiR BiLMEZDiN
sen ask nedir bilmezdin
gulup gecerdin sevgilere uzaktan
simdi genis bir bahcedir kalbin
sevgiden, guzellikten, asktan
simdi iri gozlerin arzu dolu
yakan, ozleten bir sey ellerinin sicakligi
gitgide eksiliyor bakislarinda yuzun
gecen asksiz gunlerin biraktigi
bir cesme var aramizda goruyo musun
tadilmamis hazlar serin sularda
simdi bahcende acan bir gul geceler
simdi gozlerin en guzel uykularda
boynun beyaz mi beyaz, cildirtasi, olduresi
saclarin daha parlak, daha bir kapkara
her aksam bir ay doguyor kirpiklerinden
kosuyor ayaklarin safaklardan safaklara
artik ask dolu soyledigin sarkilar
durmadan bir bugu yukseliyor sesinden
en cilgin sevdalara cagriyor dudaklarin
heder olmus, uzun yillar otesinden
ickilerin tadi degisti artik
dunya, o kohne ve eski dunya degil
simsicak bir ekmegi paylasiyoruz seninle
bu bir gercek, hayal degil, ruya degil
simdi umitlerimiz halkalari bir zincirin
bir baska haz basliyor biri bitti mi
bana aski sen tattirdin, sen ogrettin
oysaki sen ask nedir bilmezdin




 

msn=sensiz_18_1991@windowslive.com


Bir dilin bütün sözcüklerini kullansam seni tarif
Edemeyeceğimi biliyorum. ulaşılmaz oldun hep; dokunmak
Hissetmek ve dolu dolu yaşamak isterken seni, kocaman bir
Yalnızlıktı payımıza düşen
Payıma düşen her şeyi erteledim. ama erteleyemediğim bir
Şey vardı, sana benziyordu. su olsan dokunduğumda
Bozulurdun, bozulmayan bir 'şey'din... gidilecek bir yer
Olsa sonu olurdu, sonu olmayan bir 'şey'din... uykuda
Görülecek bir rüya olsa uyanırdım, beni rüyamdan
Uyandırmayacak bir 'şey'din... simsiyah saçların olsun
İstiyorum, ama bahtın değil
O gün seni gözlerinden, anafatma'dan, üç ırmağın
Birleştiği yerinden öpeyim desem, aklına ırmaklar gelir
Düşün ki yılan dağından aşağı iniyoruz ve dünyada sadece
İki kişilik türkü kalmış, onu söylüyoruz. öyle
Bir 'şey'sin sen... seni düşündükçe yoruluyorum desem
Dünyanın en büyük yalanı olur. yalanım yok
Bu günden yarına ne kalır bilmem, ama sen kalırsın tıpkı
Yatağı değişmeyen bir ırmak gibi
Yaşadıklarımız azdı, zamana sığmadık yaşamak isterken her
Şeyi. bu gün şarkı söylüyorsam, o gün şarkı değil, şarkı
Gibi seni yaşamak isterim
Halkıma benziyordun, bir yanın göç, bir yanın toprak
Kokuyordu hep. gezmediğim yerin kalmadı, bazen yasaklandın
Bana, bazen suç gibi boynumda taşıdım seni. yedi telli
Sazımla bile tam anlatamadım. sen bir uçurum gülüydün
Ellerimi her uzattığımda bin kırıkla geri döndüm
Yasaların bile tanımlayamadığı bir 'şey'din sen
Haritalara sığmazdın, her ülkede bir başka gülüyordun
Uzundun, inceydin, dokunduğumda nereli olduğumu seninle
Hatırlardım. bana hep kendimi hatırlatan bir 'şey'sin
Sen
Uzaksın, yakınsın, özlenensiN ama bugün değil, yarın gibi
Bir 'şey'sin sen
Bugün her şeyi değiştirmek için çabalarken, sen değişmeyen
Olarak duruyorsun karşımda. kabul ediyorum. dünyaya bu
Kalsın, ama sen bilme
Dünyada kaç iklim, kaç zulüm, kaç ölüm var? bir seni
Bunların karşısına koymak nasıldır bilemezsin. bilme!
Bugün her ölümle biraz ölürken, seni düşündükçe hayata
Dönüyorum yeniden
Gecenin en karanlık yerindeyim, bir sigara ateşinin
Aydınlattığı kadar ışık bile olsan, yine de istiyorum
Seni. sadece benim seni anladığım, kimsenin unutmamak için
Defterine not düşmediği, ama hayatımda hep bir dipnot
Olarak kalan kendi yasaklarım gibi unutmuyorum seni
Dağları delmiyorum, inmek istiyorum oralardan. hepiniz
Gibi aynada saçlarımı taramak, ''günaydın'' der gibi
Sokağa fırlamak ve şarkı söylemek istiyorum sana
Adına aşk diyorlar, gelecek diyorlar... bana yetmiyor. her
Şarkımda sana bir adım daha yaklaşmak istiyorum. bir başka
Dilden seviyorum, kırmızıdan daha uzundur
Gelincikler gibi bir mevsim değil, dört iklim, köşe bucak
Kim ne derse desin geri dönecek yerim yok, bir kentin
Ortasında çığlık çığlığa bağırarak tek başına kalsam da
Yine seviyorum seni
Bu bir suç duyurusudur, kendimi ihbar ediyorum
Seni SeviyorumMm
|